EKONOMİK REKABET: ABD VE ÇİN
- Beytullah Kaplan
- 19 Eki 2024
- 3 dakikada okunur
21.Yüzyılın en büyük iki ekonomisi olarak bilinen ABD ve ÇİN 2018 yılında başlayan ticaret savaşı , özellikle ABD’nin ÇİN’e yönelik uyguladığı gümrük tarifeleriyle hız kazanmıştır.

Bu savaşın temelleri özellikle , iki ülkenin ticaret dengesizliğinden ve ÇİN’in yükselen ekonomik gücünün ABD’yi rahatsız etmesinden kaynaklanmaktadır. Ticaret savaşının başlamasıyla birlikte , küresel tedarik zincirleri bozulmuş , dünya genelinde ekonomik belirsizlik artmıştır.
Ticaret Savaşının Nedenleri
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının arkasında birkaç temel neden bulunmaktadır:
Ticaret Açığı:ABD , Çin ile yaptığı ticarette büyük bir açık vermekteydi. Öyleki bu açık
2018 yılı itibariyle yaklaşık 375 milyar dolar olarak kaydedilmiştir . ABD Çin’in Amerikan
pazarına ucuz ürünler ihraç ederek yerli üreticiyi olumsuz etkilediğini düşünmekteydi. Bu
açık ile birlikte ABD’nin Çin’e daha fazla gümrük vergisi koymasına başlıca nedenlerden
biridir . ABD, bu şekilde Çin’in Amerikan ürünlerini daha fazla satın almasını ve ticaret
dengesizliğinin azalmasını hedeflemiştir.
Fikri Mülkiyet ve Zorunlu Teknoloji Transferi :Amerikan şirketleri , Çin pazarına girebilmek için yerel ortaklarla çalışmak zorunda kaldıklarında , teknolojik bilgilerini paylaşmaları gerekmektedir . Bu durum . ABD’nin fikri mülkiyet haklarını korumaya yönelik adımlar atmasına yol açmıştır .
Endüstriyel Sübvansiyonlar:Çin hükümeti, stratejik sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere büyük sübvansiyonlar sağlamaktadır. ABD ise bunun, rekabeti haksız bir şekilde bozduğunu düşünmektedir. Özellikle teknoloji ve ağır sanayi sektörlerinde Çin’in devlet destekli şirketleri dünya çapında fiyat avantajı kazanarak Amerikan şirketlerine zarar vermektedir.
Jeopolitik Rekabet:Ticaret savaşının arkasında yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik nedenler de bulunmaktadır. ABD, Çin'in ekonomik gücünün artmasının dünya düzeninde kendi liderlik pozisyonunu tehdit ettiğini düşünmektedir. Özellikle teknoloji alanında, Çin'in Huawei gibi şirketleriyle ABD’nin stratejik üstünlüğünü zorlaması, bu rekabeti tetikleyen bir unsur olmuştur.
Rekabetin Amerikan Ekonomisine Etkiler:
• Tarım Sektörü: ABD’nin uyguladığı tarifelere misilleme olarak Çin, Amerikan tarım
ürünlerine yönelik ek vergiler koymuştur. Bu durum, özellikle soya fasulyesi üreticilerini
olumsuz etkilemiş, ABD hükümeti bu sektöre büyük sübvansiyonlar vermek zorunda
kalmıştır.
• Tüketici Fiyatları: ABD'li tüketiciler, tarifeler nedeniyle ithal ürünlerde fiyat artışlarıyla
karşılaşmıştır. Özellikle elektronik ürünler ve otomobillerde artan maliyetler, tüketici
harcamalarını baskılamıştır.
• Şirketler Üzerinde Baskı: ABD merkezli çokuluslu şirketler, Çin’de üretim yaptıkları veya
Çin’e mal sattıkları için büyük zararlar görmüşlerdir. Üretim maliyetlerinin artması, bazı
şirketleri üretimi Çin dışına taşımaya yöneltmiştir.
Rekabetin Çin Ekonomisine Etkiler:
• Büyüme Yavaşlaması: Çin, ticaret savaşının başlamasıyla birlikte büyüme oranlarında
yavaşlama yaşamıştır. İhracatının önemli bir kısmını ABD'ye yapan Çinli üreticiler, ek
tarifelerle karşı karşıya kalmıştır.
• Tüketici Güveni: Çinli tüketiciler, ticaret savaşının ekonomik belirsizlik yaratması
nedeniyle harcamalarını kısmış, bu da iç talepte düşüşe neden olmuştur.
• Üretim Zincirleri: Çin, küresel tedarik zincirinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, ticaret savaşının etkisiyle birçok uluslararası şirket, üretimlerini Çin dışına taşımayı
düşünmüş ve Vietnam, Hindistan gibi alternatif üretim merkezleri aramaya başlamıştır.
KURESEL ETKİLER:
◦ Tedarik Zincirlerinde Bozulma: Ticaret savaşının neden olduğu tarifeler ve
kısıtlamalar, küresel tedarik zincirinde aksamalara neden olmuştur. Özellikle
otomotiv ve elektronik sektörlerinde üretim kesintileri yaşanmıştır.
◦ Finansal Piyasalar: Ticaret savaşının yarattığı belirsizlik, küresel finansal
piyasalarda volatiliteye yol açmıştır. Yatırımcılar, ticaret savaşının küresel büyümeyi
olumsuz etkileyeceği endişesiyle riskten kaçınma eğiliminde olmuşlardır.
◦ Küresel Ticaretin Yavaşlaması: Dünya Ticaret Örgütü (WTO), ticaret savaşının
etkisiyle küresel ticaret hacminde önemli bir yavaşlama yaşandığını rapor etmiştir.
Faz 1 Anlaşması ve Gelecekteki Beklentiler
2020 yılında imzalanan Faz 1 Anlaşması, rekabetin bir süreliğine yatıştırmıştır. Bu anlaşma
kapsamında:
• Çin, ABD'den daha fazla tarım ürünü almayı kabul etmiştir.
• Fikri mülkiyetin korunması ve zorunlu teknoloji transferi konusunda bazı adımlar atılmıştır.
• Ancak, bu anlaşma ile rekabetin tam manasıyla çözmemiştir ve gelecekte yeni gerilimlerin
yaşanması olasıdır.
Gelecekte, ABD ve Çin arasındaki rekabetin özellikle teknoloji alanında yoğunlaşması
beklenmektedir. 5G, yapay zeka ve çip üretimi gibi stratejik sektörlerdeki yarış, iki ülke arasında gerilimi sürdürecektir. Ayrıca, jeopolitik rekabetin artması ve Çin’in "Kuşak ve Yol" girişimi gibi projelerle küresel etkisini genişletmeye devam etmesi, ABD'nin ekonomik ve politik tepkilerini beraberinde getirebilir.
Sonuç olarak ABD ve Çin arasındaki rekabet , küresel ekonomiyi yeniden şekillendiren ve dünya düzenini sarsan bir süreçtir. Bu rekabet kısa vadeli etkileri hem ABD hem de Çin ekonomileri üzerinde olumsuz olmuş, ancak uzun vadede küresel ticaret ve teknoloji rekabetinin nasıl şekilleneceği, iki süper gücün politikalarına bağlı olacaktır. Rekabetin gelecekte daha geniş çaplı jeopolitik ve ekonomik sonuçlar doğurması olasıdır.
Kommentarer