top of page

EKONOMİK REKABET: ABD VE ÇİN

21.Yüzyılın en büyük iki ekonomisi olarak bilinen ABD ve ÇİN 2018 yılında başlayan ticaret savaşı , özellikle ABD’nin ÇİN’e yönelik uyguladığı gümrük tarifeleriyle hız kazanmıştır.

Bu savaşın temelleri özellikle , iki ülkenin ticaret dengesizliğinden ve ÇİN’in yükselen ekonomik gücünün ABD’yi rahatsız etmesinden kaynaklanmaktadır. Ticaret savaşının başlamasıyla birlikte , küresel tedarik zincirleri bozulmuş , dünya genelinde ekonomik belirsizlik artmıştır.


Ticaret Savaşının Nedenleri

ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının arkasında birkaç temel neden bulunmaktadır:

Ticaret Açığı:ABD , Çin ile yaptığı ticarette büyük bir açık vermekteydi. Öyleki bu açık

2018 yılı itibariyle yaklaşık 375 milyar dolar olarak kaydedilmiştir . ABD Çin’in Amerikan

pazarına ucuz ürünler ihraç ederek yerli üreticiyi olumsuz etkilediğini düşünmekteydi. Bu

açık ile birlikte ABD’nin Çin’e daha fazla gümrük vergisi koymasına başlıca nedenlerden

biridir . ABD, bu şekilde Çin’in Amerikan ürünlerini daha fazla satın almasını ve ticaret

dengesizliğinin azalmasını hedeflemiştir.


Fikri Mülkiyet ve Zorunlu Teknoloji Transferi :Amerikan şirketleri , Çin pazarına girebilmek için yerel ortaklarla çalışmak zorunda kaldıklarında , teknolojik bilgilerini paylaşmaları gerekmektedir . Bu durum . ABD’nin fikri mülkiyet haklarını korumaya yönelik adımlar atmasına yol açmıştır .


Endüstriyel Sübvansiyonlar:Çin hükümeti, stratejik sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere büyük sübvansiyonlar sağlamaktadır. ABD ise bunun, rekabeti haksız bir şekilde bozduğunu düşünmektedir. Özellikle teknoloji ve ağır sanayi sektörlerinde Çin’in devlet destekli şirketleri dünya çapında fiyat avantajı kazanarak Amerikan şirketlerine zarar vermektedir.


Jeopolitik Rekabet:Ticaret savaşının arkasında yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik nedenler de bulunmaktadır. ABD, Çin'in ekonomik gücünün artmasının dünya düzeninde kendi liderlik pozisyonunu tehdit ettiğini düşünmektedir. Özellikle teknoloji alanında, Çin'in Huawei gibi şirketleriyle ABD’nin stratejik üstünlüğünü zorlaması, bu rekabeti tetikleyen bir unsur olmuştur.


Rekabetin Amerikan Ekonomisine Etkiler:


• Tarım Sektörü: ABD’nin uyguladığı tarifelere misilleme olarak Çin, Amerikan tarım

ürünlerine yönelik ek vergiler koymuştur. Bu durum, özellikle soya fasulyesi üreticilerini

olumsuz etkilemiş, ABD hükümeti bu sektöre büyük sübvansiyonlar vermek zorunda

kalmıştır.


• Tüketici Fiyatları: ABD'li tüketiciler, tarifeler nedeniyle ithal ürünlerde fiyat artışlarıyla

karşılaşmıştır. Özellikle elektronik ürünler ve otomobillerde artan maliyetler, tüketici

harcamalarını baskılamıştır.


• Şirketler Üzerinde Baskı: ABD merkezli çokuluslu şirketler, Çin’de üretim yaptıkları veya

Çin’e mal sattıkları için büyük zararlar görmüşlerdir. Üretim maliyetlerinin artması, bazı

şirketleri üretimi Çin dışına taşımaya yöneltmiştir.


Rekabetin Çin Ekonomisine Etkiler:


• Büyüme Yavaşlaması: Çin, ticaret savaşının başlamasıyla birlikte büyüme oranlarında

yavaşlama yaşamıştır. İhracatının önemli bir kısmını ABD'ye yapan Çinli üreticiler, ek

tarifelerle karşı karşıya kalmıştır.


• Tüketici Güveni: Çinli tüketiciler, ticaret savaşının ekonomik belirsizlik yaratması

nedeniyle harcamalarını kısmış, bu da iç talepte düşüşe neden olmuştur.


• Üretim Zincirleri: Çin, küresel tedarik zincirinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, ticaret savaşının etkisiyle birçok uluslararası şirket, üretimlerini Çin dışına taşımayı

düşünmüş ve Vietnam, Hindistan gibi alternatif üretim merkezleri aramaya başlamıştır.


KURESEL ETKİLER:


◦ Tedarik Zincirlerinde Bozulma: Ticaret savaşının neden olduğu tarifeler ve

kısıtlamalar, küresel tedarik zincirinde aksamalara neden olmuştur. Özellikle

otomotiv ve elektronik sektörlerinde üretim kesintileri yaşanmıştır.


◦ Finansal Piyasalar: Ticaret savaşının yarattığı belirsizlik, küresel finansal

piyasalarda volatiliteye yol açmıştır. Yatırımcılar, ticaret savaşının küresel büyümeyi

olumsuz etkileyeceği endişesiyle riskten kaçınma eğiliminde olmuşlardır.


◦ Küresel Ticaretin Yavaşlaması: Dünya Ticaret Örgütü (WTO), ticaret savaşının

etkisiyle küresel ticaret hacminde önemli bir yavaşlama yaşandığını rapor etmiştir.


Faz 1 Anlaşması ve Gelecekteki Beklentiler

2020 yılında imzalanan Faz 1 Anlaşması, rekabetin bir süreliğine yatıştırmıştır. Bu anlaşma

kapsamında:


• Çin, ABD'den daha fazla tarım ürünü almayı kabul etmiştir.

• Fikri mülkiyetin korunması ve zorunlu teknoloji transferi konusunda bazı adımlar atılmıştır.

• Ancak, bu anlaşma ile rekabetin tam manasıyla çözmemiştir ve gelecekte yeni gerilimlerin

yaşanması olasıdır.


Gelecekte, ABD ve Çin arasındaki rekabetin özellikle teknoloji alanında yoğunlaşması

beklenmektedir. 5G, yapay zeka ve çip üretimi gibi stratejik sektörlerdeki yarış, iki ülke arasında gerilimi sürdürecektir. Ayrıca, jeopolitik rekabetin artması ve Çin’in "Kuşak ve Yol" girişimi gibi projelerle küresel etkisini genişletmeye devam etmesi, ABD'nin ekonomik ve politik tepkilerini beraberinde getirebilir.


Sonuç olarak ABD ve Çin arasındaki rekabet , küresel ekonomiyi yeniden şekillendiren ve dünya düzenini sarsan bir süreçtir. Bu rekabet kısa vadeli etkileri hem ABD hem de Çin ekonomileri üzerinde olumsuz olmuş, ancak uzun vadede küresel ticaret ve teknoloji rekabetinin nasıl şekilleneceği, iki süper gücün politikalarına bağlı olacaktır. Rekabetin gelecekte daha geniş çaplı jeopolitik ve ekonomik sonuçlar doğurması olasıdır.

Kommentarer


bottom of page