KİRAZ AĞACI ALTINDA AZ SEVMEK GEREK
- Sevgi Karakuş
- 7 saat önce
- 1 dakikada okunur

Terk edilmiş bir çağın plastik huyları var üstümde
kaçıyorum yerimi arar gibiyim
bir kuş tünemiş adımlarıma; zifiri ve biçare
uyanmalarım sabaha kadar acılı birer sancıyla örtülü içimde
kesik kesik gülüyor ve seviniyorlar bana..
Kiraz ağacı altına kurulu sofralarda çıtırdayan hayatların kaygılarını çatallıyorum
Dünyada payıma düşen neyse bu sofrada
düşüne düşüne düşüyorum
hesapta yoktu bu
Ya da ben hesaba çekilmeye değer bir yeri incitmiştim.
Yere dökülecek havanın kararlılığı sinmiş üstüme derken
yağmur yağıyor, balkonda kurmaya alışık bir hırkanın kollarında yer buluyor kendine
Azala azala deliyor betonu
delik deşik bir pejmürde kalıyor geriye
Sahiden dünyanın neresinde kaldı yaması öpüşlerden kalma ovalar
Çöllerden başlayıp arastadan çıkan bu koşturmaca hesaplıydı sanki
Rüzgâr vardı tepelere de biz neredeydik hani.
Ben üzerinde tepinilen uyuz bir asma kökü gibi yarıştım kendimle
Üstüme sinen huyların plastik kılıçları denk geldi içselliğime
Dünyadan kalmaydı bu yakış ve yanışlar
Payıma düşlerden kalan buydu bildim.
Hecelerine ayırdım aşkı
A’dan Z’ye kadar yitirdim kendimi
Heba etmeye gidiyorum sancılı rüyalarımı bir taş arasında
Haberim yokmuş gibi çekin uzuvlarımdan artık
Bir yanımı çölde yitirin bir yanım taşrada kalsın
suya basın bir yanımı diğer yanım yansın..
Eksilen sevaplarda köksüz bir sürgün gibi eriyeyim
İşte o zaman gönenen bir dünyadan çıkılıp
Öpülesi bir alın yazısı varır içime.
AZ keşfedilen kırışık bir yüz çizgisine teğet geçtim en sonunda
Geçit veren bu yumruk tepeme sapladı filizlerini
Hasır işlemelere kimliğimi savuruyorum
Serüvenlerim çelikten bir pas ile lal oluverdi.
Hatırına yapıştım işte hörülmez bir derdin doğuşuna artık
Üzerime düşeni, kiraz ağaçları altında anıyorum..
Comments