top of page

EĞİTİMDE EV ÖDEVLERİ

Peki gerçekten ev ödevleri  kurumlarda verilen eğitimi pekiştirmede veya eğitimin kalitesini yükseltmede ne derece etkili bunu irdeleyelim.

ree

Eğitim alanındaki gelişmeler toplumun temel yapı taşlarının sağlamlaştırılması açısından önem arz eder. Eğitim, toplumsal gelişim sürecinde rol oynamaktadır. Bu sebeple eğitimin kalitelileştirilmesi,özgün ve doğru yöntemlerle yapılması toplum açısından son derece önemlidir. Eğitim bileşeni içinde bugün ev ödevlerinin eğitimdeki yerini irdelemek istedim.

Ülkemizde milli eğitime bağlı kurumda çalışan bir öğretmen olarak belirtmeliyim ki ev ödevleri öğrenci velileri açısından öğretmeni değerlendirme veya verilen eğitimi değerlendirme açısından bir kriter olarak görülmektedir. Ülkemizdeki genel kanı verilen ödevler az yada çok , nitelikli ya da niteliksiz olması gözetilmeksizin her zaman veliler tarafından olumlu karşılanmıştır.


Peki gerçekten ev ödevleri  kurumlarda verilen eğitimi pekiştirmede veya eğitimin kalitesini yükseltmede ne derece etkili bunu irdeleyelim.

Öncelikle ev ödevlerinin ani etkilerine bakıldığında öğrenciler verilen ödevlerle edinilen bilgiyi pekiştirmede ve konuyu kavramada avantaj sağladığını söyleyebiliriz. Tabi verilen ödevin niteliği ve miktarı gibi değişkenler konunun pekiştirilme düzeyinde farklılıklara yol açabilir. Ödevlerin uzun süreli akademik etkilerinde ise öğrencilerin eğitim kurumlarına karşı olumlu tutum geliştirmeleri, boş zamanlarından öğrenmeyle meşgul olmaları sağlanabilir. Buraya kadar konuştuklarımız olumlu etkiler olarak söylemebilir. Fakat ülkemizde bazı eğitimciler tarafından bir öğrencinin yapmaması gereken davranışı karşısında ceza olarak verilen ödevler, öğrencilerde ödev-ceza ilişkisi kurulmasına sebep olabilmektedir. Bu durum ödevlendirme konusundaki olumlu düşünceleri ve uygulamaları olumsuza çevirebilmektedir.

Tumer(1984) öğrencilere ödev verilmesini bazı sebeplere dayandırmaktadır. Bunlar:

  • Alıştırma ve uygulama yardımıyla öğrenmeyi kolaylaştırma

  • Yavaş öğrenenler hem de kavrama kabiliyeti yüksek öğrenciler için öğrenmeyi kişiselleştirme

  • Ders saatleri içinde tamamlanamayan işlerin okul dışında tamamlanması

  • Bağımsız çalışma yeteneği kazandırılması

  • İlk ve ortaöğretimde, öğrencilere verilen bilgi ve yeteneklerin öğrenci aracılığıyla ailelere aktarılma imkanı

şeklinde sıralanabilir.

Ev ödevleri bu temel sebepleri karşılayabildiği derecede niteliklidir.

Peki eğitimci  ödev verirken her zaman sonraki ders için hazırlığa yönelik mi ödev vermektedir ? Sorumuzun cevabı HAYIR.


Ev ödevleri amaçlarına göre pratik yapma, geliştirme  ve hazırlık ödevleri olarak çeiitlendirilir. Örneğin öğretmen derste konuyu tam olarak bitirmiş ve artık öğrencilerinin konuyu derinlemesine öğrenmesini istiyorsa kendilerini ilerletmeleri açısından geliştirme ödevleri vermelidir.


Ülkemizdeki eğitim sorunlarından biri de ev ödevleri için yeterli zamanın  ne kadar olduğudur. Bu zaman ölçüsü öğrencilerin bireysel performansına bağlı olduğu için net olarak belirlenemez fakat en yavaş yapılma şekli ve hızlı yapılmas şekli düşünülerek ortalama belirli bir zaman diliminde yapılacak kadar ödev verilmelidir. Fakat bu zaman diliminin süresi ilkokul için ortalama 30 dakika, bazı eğitim bilimcilere göre ise ilkokul için günde 2 saat , ortaokul için ise günde 2,5 saat , lise öğrenimi için ise bu sürenin maksimum 3 saate kadar çıkarılabileceği görüşü hakimdir. Anlaşılacağı üzere eğitim bilimciler arasında ilkokul ödev süresi arasında farklı görüşlerim daha net ortaya çıktığı görülmekle birlikte lise ve ortakul düzeyinde ise birbirine yakın ödev süresi görüşünün hakim olduğu bilinmektedir. Öğrenciler üzerinde ağır bir yük oluşturacak ödev süreleri öğrencinin eğitim kurumlarına yönelik ilgisini azaltmakla birlikte bir takım sosyal sorunlara da davetiye çıkarabilmektedir. Peki gelelim doğru süre ve nitelikli ödevleri verildiği takdirde öğrenci başarısı artış göstermekte midir ?


Şahin ve Hüseyin (1999) ilköğretim 3. sınıf öğrencileri üzerinde ev ödevlerinin akademik başarıya etkilerini araştırdıkları çalışmalarında, ilkokul birinci dönemde ev ödevinin öğrencinin akademik başarısı üzerinde etkili olmadığı sonucuna ulaşmışlardır. Farklı çalışmalarda ( Cartledge ve Sasser, 1981) ise matematik ödevleri ile ilgili yaptıkları çalışmada kolej öğrencilerinden ödev verilen grupla verilmeyen grup arasında farklılıklar bulmuş ve ödev verilen grubun daha başarılı olduğunu görmüşlerdir. Bu zıt durumların oluşmasında verilen ödevlerinin niteliklerinin etkiliği olduğunu düşünmekteyim.

Sonuç olarak verilen ödevlerin niteliğinin önemini başa yerleştirerek ; ödevlere anne baba yardımlarının en az şekilde olmasını, verilen ödevlerin öğrenci yaş grubuna uygun olmasını, ceza olarak ödev verilmemesi gerektiğini söylerek yazımı sonlandırmak istiyorum.

Yorumlar


bottom of page