top of page

DİJİTAL FİNANSIN GÜCÜ: BLOCKCHAİN TEKNOLOJİSİ

Güncelleme tarihi: 7 Ara 2023

Günümüzde sosyal medya, bankacılık uygulamaları ve gelişmekte olan diğer teknolojiler, cihazların büyük miktarda veri üretmesine neden olmaktadır. Bu verilerin kontrol, yönetim, bakım süreçleri ve güvenli bir şekilde paylaşılması gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır.

ree

Finans sektörünün liderliğinde veri depolama ve veri yönetim arayışlarına her geçen gün yeni bir bakış açısı veya teknoloji eklenmektedir. Araştırma sonuçları merkezi yapıyı sonlandıran ve güvenliği ön planda tutan bu teknolojiye hızlı bir şekilde adapte olunması gerektiğini ortaya koymaktadır.


Bitcoin’den Önce Blokchain

Bitcoin’in Satoshi Nakamoto’nun eseri olduğu tartışmasızdır, ancak blok zincirleri tamamen başka bir zamanda ve yerde icat edildi. Nakamoto’nun teknik incelemesinden bir nesil önce, Berkeley’deki California Üniversitesi doktora adayı olan David Chaum, “Birbirine Güvenmeyen Gruplar Tarafından Oluşturulan, Sürdürülen ve Güvenilen Bilgisayar Sistemleri” adlı tezinde bir blockchain veri tabanının ana hatlarını çizdi. Bu olduğunda tarih 1982 idi: Bitcoin’den 27 yıl önce. Chaum’dan önce merkeziyetsiz veri tabanları vardı, ama bir yarışma programındaysanız ve blok zincirini kim icat etti sorusu sorulursa, Chaum diyerek ödülü kazanabilirsiniz. Blok zinciri ne zaman icat edildi? 1982.


Chaum’un birbirinden şüpheli ağları, dijital para birimlerini desteklemek için özel olarak tasarlanmamıştı, ama bununla bağlantısı açıktı. Chaum, blok zinciri teknolojisindeki çalışmalarından yararlanarak 1989’da DigiCash adlı bir şirket kurdu. 1995’te şirket, DigiCash, eCash ve Cyberbucks gibi çeşitli isimlere sahip olan bir kripto parayı tanıttı.

ree

DigiCash’in dijital para birimi, modern kripto paraların birçok özelliğini sağlama sözü verdi. Şirket, anonimliği önemli bir avantaj olarak vurguladı. Şirket, hükümetin bile şifreli eCash transferlerini deşifre edemediğini söyledi. Ancak Chaum, bankaları projeyi desteklemeye ikna edemedi ve eşler arası işlemleri destekleyemeyen ve yalnızca borsaları destekleyen bir internet altyapısı ile proje başarısız oldu. DigiCash 1998’de iflasını ilan etti.


Blockchain Teknolojisi Neden Önemlidir?

Verilerin ve işlemlerin kaydının tutulması, işin çok önemli bir parçasıdır. Çoğu zaman, bu bilgiler şirket içinde işlenir veya komisyoncular, bankacılar veya avukatlar gibi üçüncü şahıslar aracılığıyla iş ile ilgili süreyi, maliyeti veya her ikisini de artırır. Neyse ki blockchain bu uzun süreçten kaçınır ve işlemin daha hızlı hareket etmesini sağlayarak hem zamandan hem de paradan tasarruf sağlar.


Çoğu insan blockchain ve Bitcoin’in birbirinin yerine kullanılabileceğini varsayar, ancak gerçekte durum böyle değildir. Blockchain; finans, tedarik zinciri, üretim vb. gibi birden çok sektörle ilgili çeşitli uygulamaları destekleyebilen bir teknolojidir, ancak Bitcoin, güvenli olması için blockchain teknolojisine dayanan bir para birimidir. Blockchain, giderek dijitalleşen dünyada birçok avantajı olan gelişmekte olan bir teknolojidir.


Blockchain Teknolojisi Nasıl Çalışır?

ree

Blok zincirini işlemlerin tarihi kaydı olarak düşünün. Her blok, bir önceki bloğa dizi halinde "zincirlenir" ve eşler arası bir ağda değiştirilemez bir kayıt altına alınır. Kriptografik güven ve garanti teknolojisi her işleme benzersiz bir tanımlayıcı veya dijital parmak izi uygular.

Güven, sorumluluk, şeffaflık ve güvenlik, zincirin ayrılmaz unsurlarıdır. Bu sayede birçok türde kuruluş ve ticari ortak, verilere erişip bunları paylaşabilir. Bu fenomen; üçüncü taraf, mutabakata dayalı güven olarak bilinir.


Tüm katılımcılar, her işlemin şifreli kaydını merkezi olmayan, yüksek düzeyde ölçeklendirilebilir, dayanıklı ve ihlal edilemeyen bir kayıt mekanizması ile korur. Blok zinciri için ek genel gider veya aracılar gerekmez. Merkezi olmayan, tek bir doğruluk kaynağının bulunması, birbirlerine tümüyle güvenmeyen taraflar arasında güvenilir iş etkileşimleri yürütme maliyetini azaltır. Pek çok kuruluşun tercih ettiği izne dayanıklı blok zinciri çözümlerinde ağda yer almaları için katılımcılara izin verilir ve her katılımcı, her işlemin şifreli kaydını tutar.


İşlemlerin güvenli, gerçek zamanlı, paylaşılabilir bir kaydına ihtiyaç duyan her şirket veya şirketler grubu, bu benzersiz teknolojiden yararlanabilir. Her şey birden fazla konumda depolanması, merkezi güvenlik açığı noktasını ortadan kaldırarak daha iyi güvenlik ve erişilebilirlik sağlar.


Blockchain IoT Ortaklıkları

Blockchain artık yeni bir teknoloji değil. Doğrusu, blok zinciri çözümleri gelişmeyi sürdürdü ve yapay zeka (AI), Nesnelerin İnterneti (IoT) ve makine öğrenimi gibi diğer teknolojilerle iş ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu temel teknoloji ortaklıkları kullanıcıların veriden önemli iç görüler elde etmelerine yardımcı oluyor.


IoT dağıtımında, geleneksel BT sistemleri, üretilen dev miktarda veriyi işlemeye uygun değildir. IoT ağlarının ürettiği verinin hacmi, hızı ve çeşitliliği kurumsal sistemleri zorlayabilir veya güvenilir verilerle zamanında karar alma becerisini önemli ölçüde sınırlayabilir. Blok zincirinin dağıtılmış kayıt defteri teknolojisi, daha yüksek güvenlik ve şeffaflık ile bu ölçeklenebilirlik zorluklarının üstesinden gelme potansiyeline sahiptir.


Blockchain Uygulamaları

Blockchain teknolojisi birçok farklı endüstride kullanılır. CBInsights tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yıllık blok zinciri harcaması 2023 yılına kadar 16 milyar dolara ulaşırken teknolojinin benimsenme oranı da oldukça artacaktır.


Blockchain teknolojisi aslında birçok kişinin rakiplerinden bir adım önde olmasına yardımcı olur ve gelecekte birçok şirketin, şirket operasyonlarına sağladığı faydalar için teknolojiyi benimseyeceği açıktır.


Eşler arası ağ üzerinden anında işlemleri mümkün kılmanın ve aracıların maliyetini düşürmenin yanı sıra, teknoloji, verileri güvenceye almak için kimlik doğrulamayı kullanır ve herhangi bir eski sistemden daha fazla güvenlik sağlar.


Şimdiye kadar blockchain teknolojisinin en büyük kullanım durumu kripto para birimleridir. Bununla birlikte, blok zinciri, bankalar ve finans kurumları tarafından da işlemleri daha hızlı ve daha az maliyetle işlemelerine yardımcı olduğu için kullanılır.


Blockchain Teknolojisinin Avantajları

Bu üstün teknoloji, ilk ortaya çıktığı andan beri sürekli gelişmektedir. Böylelikle çok sayıda avantaj sağlar. Avantajlar, geleneksel sisteme göre oldukça önemli fırsatlar doğurmaktadır. Bundan dolayı blockchain teknolojisi, çoktan sektörlerde kendine yer buldu ve birçok kullanıcı ile buluştu.


Şeffaflık

Teknoloji, veri tabanı üzerine kurulu ve topluma açık bir sistemdir. Bundan dolayı yapılan her işlem, herkese açık bir şekilde gerçekleşmektedir. Hatta diğer veri tabanı teknolojilerinden onu ayıran en temel özelliğin bu olduğunu söylemek mümkündür. Sistem herkese açık bir veritabanı üzerine kurulu olsa da blok üzerine işlenen verileri değiştirmek imkansıza yakındır.


Merkeziyetçi olmayan yapısı sayesinde, sistemde yapılan işlemlere banka ve hükümetler müdahale edemez. Yapılan işlemlerde kişilerin imzaları görünürdür ve herkesin izleyebileceği özelliktedir. Bu nedenle blockchain teknolojisi yüzde yüz bir şeffaflığa sahiptir.


Dağıtılmış Olması

Blok zinciri verileri dağıtılmış bir node ağında bulunan binlerce cihazda tutulmaktadır. Bundan dolayı sistem veri ve teknik arızalara karşı oldukça dayanıklıdır. Ayrıca kötü niyetli saldırılara karşı da etkili ve güvenli bir teknolojidir. Bu durumda, arıza olduğunda ağ güvenliği herhangi bir sorun ile karşılaşmaz. Oysaki bunun aksine birçok veri tabanı bir ya da birkaç sunucu ile çalışmaktadır. Bundan dolayı arızalara ya da kötü niyetli saldırılara karşı yeterli dayanıklılıkta değildir.


Değişmezlik

Onaylanan blokların üzerinde değiştirme işlemi yapmak neredeyse imkansızdır. Çünkü blockchain teknolojisi, verinin bir kez sisteme kaydedilmesinin ardından bunu değiştirmeyi ya da tamamen ortadan kaldırmayı çok mümkün kılmamıştır. Bu özellik blok zincirinin denetimli olmasını sağlamaktadır. Böylece blok zinciri üzerinde gerçekleşen her bir değişikliği takip etmek oldukça kolaydır.


Güvene Dayalı Olmayan Sistem

Geleneksel ödeme sistemlerinde ticari işlemler sadece iki kişi arasında gerçekleşmez, aracı da işleme dahildir. Bu teknolojide aracıya gerek yoktur. Çünkü dağıtılmış node ağ işlemleri madencilik adı verilen bir süreçle işlemektedir. Bundan dolayı blockchain teknolojisi ‘güvene dayalı olmayan sistem’ olarak anılmaktadır.


Blockchain Teknolojisinin Dezavantajları

Blockchain çok büyük avantajlar sağlasa da bazı dezavantajları vardır. Bu dezavantajların bazıları, aslında sağlanan avantajlar ile gelmektedir. Çünkü avantaj sayılan bazı noktalar bazen ufak olumsuzluklara da sebep olabiliyor.


Yüzde 51 Saldırısı

Merkeziyetsiz ve dağıtılmış bir ağdan oluşan blockchain teknolojisi, ağı kontrol isteyen kişi ya da kişiler tarafından tehdit edilebilir. Bu da %51 saldırısı olarak adlandırılan süreç ile mümkün oluyor. Bu saldırı ile işlemler kayıt dışı kalır ya da kayıtlı işlem sıralamalarında değişiklik meydana gelir. Teorik olarak kayıtlara geçen bu dezavantaj, ne kadar mümkün olsa da şimdiye kadar herhangi bir %51 saldırısı gerçekleşmemiştir. Ağ büyümeye devam ettiği sürece güvenlik artacaktır. Böylece saldırı şansı daha da azalacaktır.

Verilerde Değişim Yapılamaması

Blok zincirine dahil edilen verilerin değiştirilememesi blockchain teknolojisi için en güçlü yönlerden biridir. Ancak bunu aynı zamanda bir dezavantaj olarak saymak mümkün. Sisteme herhangi bir verinin girişi yanlış yapıldığı takdirde onu değiştirmek ya da tamamen ortadan kaldırmak neredeyse imkansızdır. Başka sebeplerden dolayı da değişiklik yapmak gerekebilir. Ancak dağıtılmış sistem buna müsaade etmez.


Bu sorunun tek çözümü vardır. O da hard fork olarak tanımlanan bir işlemdir. Bu işlem, eski zinciri terk etmeyi ve doğru veriler ile yeni bir zincire geçmeyi gerektirir. Ancak bu durum, bazı kullanıcıların eski zincirde kalacağı bir ağ bölünmesine sebep olmaktadır. Bu sorundan kaçınmak her zaman mümkün olmayıp bundan dolayı bu seçenek çok elverişli değildir.


Özel Anahtar Yönetimi

Bir blockchain ağı kullanıcısı için özel anahtar önemli bir bilgi parçasıdır. Blockchain teknolojisi üzerinde kayıtlı olan verilerin sahipliğine karşılık gelen kişisel bir tanımlayıcıdır. Herhangi bir kullanıcı, özel anahtar olmadan bu bilgilere erişemez. Bu durum bilgilerin güvenliğini artırırken bir başka soruna sebep olmaktadır.


Bu teknoloji üzerinde kaybolan herhangi bir özel anahtarın kurtarılması mümkün olmamaktadır. Sistem üzerinde özel anahtar sadece bir kere oluşturulmaktadır. Ayrıca sadece kullanıcıya özel olarak sağlanır. Erişimin kaybedilmesi durumunda düzeltilmesi zor olan ciddi bir sorun ortaya çıkar. Bundan dolayı sistemin önemli dezavantajlarından biri de budur.


Verimsizlik

Blockchain, kurumların başarısız olduğu noktaları ortadan kaldırmak için muhteşem bir potansiyele sahiptir. Ancak tam anlamıyla verimli bir çözüm olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Blockchain, bilgilerin iletilmesi ve depolanması konusunda temel oluşturan fikir birliği algoritmalarına bağımlıdır. Proof-of-Work algoritmasını kullanmak madencilik gerektirir. Kripto para birimiyle alakası olmayan ağlar için ideal olmaz.


Sistemin bir diğer verimsiz yönü depolanmalarıdır. Birincil blok zincire veri eklendikçe boyutu çok hızlı büyüyecektir. Çok yüksek boyutlarda verileri depolamak mümkün hale gelse de potansiyel bir kısıtlamadır. Blockchain teknolojisi konu depolama olunca verimsiz hale gelebilir.


Blokchain Kullanım Alanları

Blok zinciri finans sektörü ile birlikte yayılsa da birçok alanda kullanılmaktadır. Bitcoin ile tanınan teknoloji daha sonra birbirinden farklı sektörlerde kullanılmaya başlanmıştır.

ree

Gayrimenkul Endüstrisi

Blok zinciri teknolojisi tapu ve arazi mülkiyeti kayıtları veilgili paydaşlar ile acentelerin mülkiyet kayıtlarına gerçek zamanlı erişimi için kullanılmaktadır. Bu sayede mülkiyet anlaşmazlıkları ve aracıların mülkiyet sahibinin erişimini gerektiren belge gereksinimi önemli ölçüde azalmaktadır.Özel sektörde kira anlaşmaları yine bu sistem ile yapılabilmektedir. Kişi ve kurumlar bu sayede maliyet ve zamandan tasarruf sağlamaktadır.


Sağlık Sektörü

Sağlık sektöründe en büyük sıkıntılar sahte ilaçlar ve uyuşturucu bazlı ilaçların denetimsiz satılması problemleridir. İlaç, üretiminden itibaren hastaya ulaşana kadar doğrulanması ve denetlenmesi gerekmektedir. Blok zinciri teknolojisi ile bu işlem sistemli hale getirilmiş ve kolaylaştırılmıştır. Fabrikadan ilaç paketlerinin kimliği doğrulanmış ve her ara teslim noktasında zaman damgalı hale getirilmiştir. İlacın dağıtım hattı boyunca kimliği doğrulanır ve bu ilacın izlenmesini sağlar.


Devlet Kurumları

Devlet kurumları kamuya açık kayıtları depolayan dağıtık bir veri tabanına anlık ve eşzamanlı olarak erişmekten büyük ölçüde yararlanabilir. Birden fazla acentenin gerçek zamanlı olarak kimliği paylaşması, erişmesi ve doğrulamasını sağlamak için pasaport veya sürücü ehliyeti blok zincirine yerleştirilebilir. Birçok banka ve finans kuruluşu şu anda blok zincirinde kurumsal ve kişisel finansal işlemler düzenlemeye yönelik çalışmaktadır. Finansal işlemlerde her işlem ilgili vergi dairelerine görünür olduğu için, defterin varlıkların devrini takip etmesi nedeniyle otomatik olarak vergilendirilebilir. Bu, dosyalama ve vergilerin denetimi açısından yükü azaltır ve süreçte çeşitli aracılara olan ihtiyacı azaltır.

Pırlanta Sektörü

Elmas sanayi en büyük doğal kaynak endüstrilerinden biri olup özellikle Afrika ülkelerinde ihracatın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Sektörün en büyük problemi kaçakçılıktır. Taşlar küçük, gizlenmesi ve taşınması kolaydır. Suçlular için işlemlerin gizli tutulması önemli bir faktördür. Elmas ve pırlantalar büyük bir ölçekte kara para aklama ve terörizmin finanse edilmesinde kullanılıyor. Bu gibi sıkıntılardan kurtulmak için Everledger şirketinin blok zinciri yazılımı kullanılmaktadır. Şirket, sigorta şirketlerinden talep sahiplerine ve kolluk kuvvetlerine kadar, elmasın üretim ve pazarlama aşamasında dokunduğu her kesime elmas tanımlama ve işlem doğrulaması için değiştirilemez bir kayıt defteri tedarik etmektedir. Everledger her taşa işlem yaparken eşlik edecek benzersiz bir parmak izi oluşturarak her elmas için bir "dijital pasaport" atar.

Dijital İçerik ve Telif

Sanatçılara ve yazarlara blok zincir yardımıyla eserlerini koruma şansı tanınabilmektedir. Üretilen eserin orijinalliğini ispatlamak için benzersiz bir kimlik belgesi ve dijital kimlik doğrulama sertifika üretilir ve tüm sistemlere aynı anda işlenir. Bu sertifika sayesinde eserin nasıl, hangi tarihte, hangi otorite tarafından korunduğu kayıt altına alınabilir.


Seçimler

Blok zinciri teknolojisinin en büyük avantajlarından birisi olan verilerin değiştirilemediğini doğrulama özelliği seçim konusunda hükümetlerin ilgisini çekmektedir. Oyların şifrelenerek defterlere dağıtılması sayesinde hem şeffaflık hem de güvenlik sağlanacaktır. Belirli yetkili kişilerin oylarının sayıldığını ve kimin için oy verdiklerini onaylaması sağlanabilir. Sistem bu sayede, hükümetlere de para tasarrufu sağlamaktadır. İnternet üzerinden tüm vatandaşlara sunulan açık veri seçim verilerine anlık olarak özgürce erişilebilir.



Blockchain ve Siber Güvenlik

Siber suç ekonomisi 2018 yılından bu yana oldukça önemli bir büyüme gösterdiğinden dolayı, devletler ve şirketler verilerini korumak amacıyla birtakım önlemler almaya yönelik yatırımlara yönelmişlerdir. Bu bağlamda, en çok tercih edilen yöntemler arasında; güçlü ve kompleks şifreleme yöntemleri, güvenlik duvarları ve yazılımları korumaya yönelik anti virüs programları yer almaktadır. Nitekim, bahsi gecen bu yöntemler artık zamanında gerisinde ve etkisiz kalmaya başlamıştır.


Peki ya Blockchain teknolojisi? Siber güvenlik önlemlerinin arttırılmasına yardımcı olabilir mi? Bu soruları açığa kavuşturmak için, Blockchain’in temel özelliklerinin üzerinden tekrar geçilmesi sağlıklı olacaktır.


Blockchain, siber güvenlik sistemleri için, iyi temellendirilmiş ve korunmuş bir ağ kurulmasına, siber saldırıları önleyecek olan uzlaşmacı algoritmaları sayesinde yardımcı olacaktır. Ayrıca, fikri veya kişisel olması fark etmeksizin bünyesinde her turlu farklı veri turunu, değiştirilemez, şeffaf, zaman damgalı ve asimetrik şekilde şifrelenmiş olarak araci herhangi kişi veya kuruma ihtiyaç duymaksızın tutma özelliğine de sahiptir.


Yukarıda belirtilen tablo, siber güvenlik önlemlerine ilişkin temel ve genel geçer bir plan çizmektedir. Blockchain bünyesinde verilerin depolanması haricinde, tüm bu adımların farklı bloklara kaydedilmesi ve her bloğun kendinden bir sonraki ve öncekini doğrular şekilde ilerlemesi vasıtası ile oluşturulan bu zincirde, herhangi ihlal durumunda zayıflık olan kısmin tespitinde de kullanışlı olacaktır.


Birçok yazılım bilimcisi ve veri analisti, Blockchain içerisinde tutulan veya islenen bir verinin çalınmasının veya değiştirilmesinin neredeyse imkânsız olduğunu kanıtlamıştır. Bir blok bir kez doğrulandıktan sonra, bu işlem zincirine ait herhangi verinin veya işlemin değişmesi, değiştirilemez bicimde saklanmaktadır. Nitekim, Blockchain’in değiştirilemez doğası, veri koruma hukuku kuralları uygulamaları ile ters düşmektedir ve bu husus ilerleyen bölümlerde daha detaylı olarak incelenecektir.


Blockchain, uzlaşmacı algoritma ile dağıtık bir ağ üzerinden çalıştığı için, verilerin güvenliğini sağlamak adına, kullanıcılarına daha ileri seviye bir güvenlik vaat etmektedir. Bir zinciri yok etmek için, zincirin depoladığı tüm verilerin kopyalanmış olduğu küresel bir ağın hacklenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, devasa büyüklükteki milyonlarca bilgisayar veya bağlantı noktası içeren ve aynı anda kendini sürekli olarak doğrulayan bu sistemin parçalanması veya hacklenmesi durumuna neredeyse imkânsız demek yanlış olmayacaktır.


Blockchain’in dağıtık olarak çalışan ve zaman damgalı bir şekilde verilerini muhafaza eden bu alt yapısı, PoW adi verilen spesifik bir uzlaşma algoritmasına dayanmaktadır. PoW kullanan Blockchain DDoS saldırılarına karşı tam bir koruma sağlamaktadır. Bir DDoS saldırısının başarılı olabilmesi için sistemdeki toplam işlem gücünden daha fazla bir güçle saldırması gerekmektedir, nitekim Bitcoin, Ethereum gibi Blockchain kapasiteleri ve işlem güçleri düşünüldüğünde, saldırıların başarılı olma ihtimali oldukça zayıf kalmaktadır.



Veri Koruma Hukuku

2017 Equifax veri ihlali, toplam nüfusunun yarısına tekabül eden 143 milyon Amerika Birleşik Devletleri vatandaşının hassas verilerinin açığa çıkmasına sebep oldu. Böylelikle, sistemdeki yalnızca bir boşluğun, milyonlarca insanın mahremiyet ve kişisel veri koruma hukukundan doğan hakları ihlal edilmiş oldu.


Blockchain’in farklı çeşitlikteki özeliklerinin siber güvenlik dünyasına katkıda bulunacağı şüphe uyandırmayan bir gerçek, fakat teknolojik olarak oldukça cazip olan değiştirilemez doğası gibi birtakım özellikleri ne yazık ki hukuki acıdan veri koruma kuralları ile oldukça ters düşmektedir. Bu hususa ilişkin, değinilmesi gereken birden fazla nokta olup, aşağıda yalnızca spesifik bir iki noktaya değinildiği göz arda edilmemelidir.


Hukuksal açıdan bakacak olursak, ‘unutulma’ veya ‘silme’ hakki bakımından, verinin hiçbir surette değiştirilemeyeceğini ve silinemeyeceğinin vaat eden bu teknoloji oldukça tartışmalı bir noktadadır. Unutulma/silme hakki, kişinin kendisine ait olan ve hassas veri olup olmadığı önem arz etmeksizin, kişisel verisinin dijital ve internet ortamlarından silinmesini talep etmesi hakki olarak, temelinde kişiye kendi verisi üzerinde kontrol hakki tanınması esasına dayanmaktadır. Bu hakkin kullanılmasına ilişkin, Blockchain’in geri döndürülemez ve değiştirilemez kayıtlar sunmasına rağmen ve işlemlere hash fonksiyonu ile islediği ve fakat bu işlemlerin sistem dışına da kaydedilebileceği gibi çözümler sunulabilir. Hash fonksiyonu sayesinde veriler hem güvende tutulmuş olacak, hem şifrelenmiş olacaktır. Bu bir nevi işlemin iz bırakarak da olsa silinmesine veya saklanmasına olanak sağlayarak, sistem özelliklerinin hukuka uygun olarak kullanılması yönünde önemli bir adim olacaktır.


Nitekim, hash fonksiyonu, unutulma/silme hakkinin kullanımını olanaklı kılacakken, bir yandan da veri koruma hukuku ile farklı açılardan çatışma içerisinde yer almaktadır. Hash fonksiyonu, bir çıkış işlemi için giriş işleminin sayısal olarak başkalaşmasını sağlayan ve bu işlemi ‘hash değeri’ denen sayısal bir etiketle sınıflandıran bir algoritmadır. Bu özel algoritma, veri koruma hukuku açısından, hash değeri yani algoritma tarafından başkalaştırılmış sayısal değerle nitelendirilen veri veya işlemin kişisel veri kapsamında değerlendirip değerlendirilmeyeceği tartışmalarına yol açmıştır ve doktrinde net bir sonuca henüz varılamamıştır. Bu noktada, temel kişisel veri tanımına geri dönmek gerekir, kişisel veri birçok farklı hukuk sistemi tarafından, spesifik bir kişinin tanımlanmasına sebebiyet verecek her turlu veri olarak kabul edilmektedir. Bu noktada, algoritmanın yaptığı işlemin tersinden yola çıkılarak, kişiye ait tanımlanabilir bir veri parçası olup olmadığı tartışılmalıdır. Nitekim, veri bilimcilerinin bazıları bunun mümkün olduğunu fakat oldukça komplike ve zor olduğunu savunurken, bazıları ise geri döndürülen değerin giriş işlemine ait veriyi vereceğinin garanti edilemez olduğunu iddia etmektedir.


Fakat unutulmamalıdır ki veri koruma hukuku açısından tartışma doğuran bu husus, asimetrik olarak şifrelenmiş ve hash fonksiyonu ile sayısallaştırılmış verilerin daha güvende olacağı ve bundan dolayı siber güvenlik sistemleri açısından Blockchain teknolojisinin büyük avantajlar getireceği gerçeğini değiştirmemektedir.




KAYNAKÇA

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1081395

https://kriptomat.io/tr/blockchain/blok-zinciri-tarihini/

https://bulutistan.com/blog/blockchain/

https://www.oracle.com/tr/blockchain/what-is-blockchain/

https://devrimdanyal.medium.com/blockchain-teknolojisi-siber-riskler-ve-sorunlara-genel-bakış-96d1f352d6e5

https://opinyu.com/opinyu/blockchain-teknolojisi/




Yorumlar


bottom of page