top of page

ALPEREN ŞENGÜN

19 Ağustos 2014 tarihinde, Haber3 isimli yerel bir Balıkesir gazetesinin amatörce hazırlanmış puntolarında küçük bir çocuğun fotoğrafı basılıydı.

Fotoğrafa biraz dikkatli baktığınızda, çocuğun gözlerindeki hüznü ve tedirginliği fark etmek hiç de zor değildi.

ree

Fotoğrafın üstünde bir başlık vardı.

"Alperen Şengün Banvit'te" yazıyordu başlıkta.

Dar tabanlı, sınırlı okuyucu kitlesi olan yerel bir gazetenin bile önemli haberleri arasında göstermediği, alt kısımlarına sıkıştırdığı bu gelişme; Bandırma ilçesinin basketbol takımının Giresun'dan altyapısına aldığı bir çocuktan bahsediyordu.

Henüz 13 yaşındaki bu çocuk, doğup büyüdüğü Giresun'dan, ailesinden ilk kez ayrılmış ve Bandırma'nın yolunu tutmuştu.


Karadeniz kıyılarında başlayıp Güney Marmara'da bir ilçede devam eden yolculuğunun çok değil sadece 7 sene sonra Birleşik Devletlerin Teksas eyaletinde, Gezegen'in en büyük basketbol vitrinine ulaşacağını o sırada kimse hayal etmiyordu.


Amerikan Ulusal Basketbol Ligi, globalleşen ismiyle NBA'de iki sezonu geride bırakıp üçüncü sezonuna da çok formda başlayan milli basketbolcu Alperen Şengün, ABD’deki kariyerinde sürekli olarak ilklere ve rekorlara imza atıyor.

Henüz kariyerinin başında sayılmasına rağmen, daha şimdiden Türk basketbol tarihinin gördüğü büyük basketbolculardan birisi kabul ediliyor.


Houston Rockets formasıyla fırtına gibi esen Şengün, ligin en üst düzey  oyuncularını bir araya getiren All Star'a seçilmeyi başardı. Alperen'in 21 yıllık kısa ömrü ise yaşamın içindeki dönüm noktalarının insanları hangi mertebelere yükseltebileceğinin eşsiz bir örneği adeta. Gelin bu ilham verici hikayeyi birlikte inceleyelim.


“Giresun – Basketbol – ABD” kelimelerini yan yana yazdığımızda pek fazla bir çağrışım yapmayacaktır. Hayatın birleştirdiği kelimeler, yan yana geldiklerinde pek bir şey ifade etmeseler de, yaşamın akışında olağanüstü bir öykünün bileşenleri olabiliyorlar.

Alperen'in öyküsü de öyle bir öykü işte. 25 Temmuz 2002 yılında Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında Giresun şehrinde dünyaya geldi Alperen.


Gençlik yıllarında basketbolu çok seven, pota ve top bulduğu her yerde basketbol oynayan baba Kemal Şengün, önce büyük oğlu Alican’ın basketbol oynamasını istedi.

Alican Şengün, o sıralarda Giresun Lisesi ikinci sınıfa gidiyordu ve küçük kardeşi Alperen ile arasında 8 yaş fark vardı. Kemal Şengün, bir gün minik oğlu Alperen ile birlikte Alican’ın lise maçını izlemeye gitti.


Baba Kemal Şengün, büyük oğlu Alican'ı basketbolcu yapmak isterken asıl hazinenin yanında oturduğunun farkında değildi. Abisini izlerken içi içine sığmayan küçük Alperen, devre arası geldiğinde dayanamadı ve sahaya girdi.


Topu eline alıp potaya doğru atan küçük Alperen, seyircilerin şaşkın bakışları altında müthiş bir yeteneğin müjdesini veriyordu.

Alperen’in basketbol topuyla tanışması ve ilk sayısı böyle olmuştu.

Sonraki günlerde baba Kemal Şengün, eskiden birlikte basketbol oynadığı gençlik arkadaşı Salim Taslı ile karşılaştı.

Salim Taslı, ABD'de yaşayan bir Giresunluydu. Memleketine yeni dönmüştü. Giresun’da basketbol adına bir şeyler gerçekleştirmek istiyor; okullarda seçmeler yaparak yetenekli ve istekli çocukları arıyordu.


Kemal Şengün, eski arkadaşına lisede okuyan bir oğlu olduğunu ve antrenmanlarına katılıp katılamayacağını sordu. Salim Taslı ise kendisine, hem bir lise öğrencisinin basketbola başlaması için geç olduğunu, hem de ilkokul çocuklarına yönelik bir çalışma başlattığını söyledi.


Kemal Şengün’ün Taslı’ya yanıtı şöyle oldu: “Salim Hocam, bende bir çocuk daha var. Basketbol antrenmanlarına o gelsin o zaman.”

Salim Taslı bu teklifi hemen kabul etti.

İki eski dost, o anda uzlaştıkları konunun Türk basketbolunun geleceği olduğunun farkında değildi.


Basketbol topu parke sesleri....

Kaderini değiştirecek basketbol topuyla bu sayede, henüz 8 yaşındayken tanıştı Alperen.

Giresun’da yetenekli çocukları bir araya toplayan Salim Taslı, aralarında Alperen’in de bulunduğu ilkokul çocuklarından oluşan 24 tane takım kurdu. Bu çocukların çalışabilmesi için Giresun Üniversitesi’nin spor salonunu kiraladı.


Salim Taslı, ilk etapta iki yardımseverin desteğiyle potaları aldırdı. Ardından gerekli malzemeleri getirterek salonu basketbol oynanabilecek bir hale soktu. Ardından da yine basketbolu seven insanlara çocukların formalarını ve malzemelerini yaptırdı.

Alperen zaten yatkın olduğunun farkında olduğu bu oyunu oynarken dünyanın en mutlu çocuğu oluyordu.


Hocası Salim Taslı'nın sözünden çıkmıyor, gösterilen hareketi ilk seferde yapıyor, liderlik özelliklerini, sosyal ve esprili yönleriyle harmanlıyordu.

Takımın uzunuydu, ancak hocası Alperen’den sadece ribaunt almasını ya da uzun gibi oynamasını değil; top sürmesini, şut atmasını, ribaundu alınca topu hızlıca sürerek karşı alana geçirmesini, kısacası her pozisyonun gereklerini yerine getirmesini istiyordu. Akranları arasında en hızlı gelişim gösteren o oldu.


Şehrin tek profesyonel basketbol takımı olan Yeşil Giresun ile temasa geçen Salim Taslı, çok istemesine rağmen Alperen'in bu takımın bünyesinde Türkiye Minikler Şampiyonası'na gönderilmesini sağlayamadı.


Yine kendi başına, kendi oluşturduğu o köhne spor salonunda çocuklarla birlikte sürdürdü çalışmalarını.

O sezonun sonunda Türkiye Minikler Basketbol Şenliği’ne katıldılar.

Denizli’deki turnuva, Alperen'in kariyeri önemli bir dönüm noktası oldu. Turnuvayı takip eden Banvit’in hocası Ahmet Gürgen de izliyordu.


Alperen Şengün’ün yeteneğini hemen fark eden Gürgen, Salim Taslı ile konuşup onu Banvit’e istediğini söyledi.

İşte fırsat bu fırsattı.

Ancak en nihayetinde, Alperen sadece 12 yaşındaydı.

Ailesinden uzakta, bambaşka bir şehre taşınmak önemli bir karardı.


Durumun hassasiyetinin farkında olan Salim Taslı, Alperen'i karşısına aldı ve şunları söyledi.

"Bak oğlum, Seni Banvit’e vereceğim, basketbol geleceğin için doğru adres orası.”

Hocasının sözleri karşısında sessiz kaldı küçük Alperen. Bu teklifin ne anlama geldiğini belki tam olarak idrak edemiyordu ama kuşkusuz hissediyordu.

Akşam eve gittiğinde babasına şöyle dedi:

“Banvit’e gideceğim, milli takıma gireceğim ve buradaki arkadaşlara destek olacağım.”


Babasının da onay vermesiyle Bandırma'nın yolunu tuttu. Orada kendisi gibi genç sporcuların kaldığı tesislerde kaldı. İlk günlerde ailesinin yanı sıra ilk hocası Salim Taslı’yı da sık sık arıyordu.


Basketbola odaklandı minik Alperen. Altyapısı sağlam olduğu için Banvit’te zorlanmadı.

Kısa zamanda genç takımın değişmez isimlerinden olan Alperen, Bandırma ile gençler ligi şampiyonluğu yaşadı. Bu turnuvanın en değerli oyuncusu MVP'si seçildi.


2018 yılı geldiğinde, 16 yaşındayken ilk profesyonel sözleşmesini, Banvit'in pilot takımı Bandırma Kırmızı ile imzaladı.

İlk maçına ise 13 Ekim 2018'de Karesispor'a 113-60 mağlup oldukları karşılaşmada çıktı. 13 dakikada iki sayılık performansla oynadı.

Ocak ayından itibaren performansını yükselten Şengün, 2018-19 sezonu boyunca Türkiye Basketbol Ligi'nde 29 karşılaşmaya çıktı ve 11 sayı, 7 ribaund ve 2 asist ortalamalarını yakaladı.


2019'da ilçesinin esas takımı Bandırma Banvit'e geçiş yaptı.  O sene ilk kez Türkiye Basketbol Süper Ligi'nde forma giydiğinde 17 yaşındaydı.

Bandırma, 2019-20 Basketbol Şampiyonlar Ligi'nde grubunu dördüncü sırada bitirdi ve son 16 turunda Basketball Nymburk ile eşleşti. Eşleşmenin ikinci maçında Şengün, 25 sayı, 13 ribaund ile kariyer maçını oynadı ve kariyer sayı rekorunu kırdı.


Gelin görün ki, Alperen Şengün gibi bir yeteneği Türk basketboluna kazandıran Bandırma Banvit, o sezonun sonunda ekonomik sebeplerden ötürü kapandı.

Alperen serbest kaldı. Genç yeteneği kadrosuna katan takım ise Beşiktaş oldu. Alperen'in yeni durağı İstanbul olmuştu.


Marmara'nın Güneyi'nden, kuzeyinde boğaz kenarına geçiş yaptı.


Bandırma'dan Beşiktaş sahili, hızlı feribotla sadece 90 dakikaydı.

Oysa bu küçük lokasyon değişimi, kısa zaman sonra Alperen'i okyanusun öbür tarafına taşıyacaktı.


Beşiktaş, 2020-21 sezonunu beşinci bitirip play-off yarı finali oynarken; Alperen Şengün de çıktığı 29 maçta 28,3 dakika süre, 19,2 sayı, 9,4 ribaund, 2,5 asist, 1,3 top çalma ve 1,7 blok ortalaması yakalayarak Basketbol Süper Ligi MVP’si (En Değerli Oyuncu) seçildi. Bu performansla birlikte, 3 yıllık sözleşme süresinin bitmesini beklemeden NBA seçmelerine katılmaya karar verdi.


Dört beş sene önce profesyonel olma hayalleri kurarak Giresun'dan Bandırma'nın yolunu tutan küçük çocuk, Türkiye'deki üç yıllık profesyonel kariyerinin ardından şimdi okyanusları aşarak Birleşik Devletlere gidiyordu.


Şengün, 2021 NBA seçmelerinin ilk turunda Oklahoma City Thunder tarafından 16’ıncı sıradan seçildi ve gelecekteki iki kez ilk tur seçim hakkı karşılığında Houston Rockets’a takas edildi.

Giresunlu Alp'i artık Teksaslıydı!

ree

NBA yorumcuları, 7 Ağustos 2021’de Houston Rockets ile sözleşme imzalayan 2,11 metre uzunluğundaki Alperen Şengün’ü NBA seçmelerine katılan en yetenekli ve üretken uzunlardan biri olarak değerlendirdi.


Ancak Alperen'in NBA'de kısa zamanda başaracaklarını onlar bile tahmin edemiyordu.

Kısacık ömrü boyunca tahmin edilenden hep daha hızlı ilerledi Alperen.

Abisini basketbolcu yapmak isteyen babası, onun yeteneğini geç fark etmişti.

Memleketinin takımı Yeşil Giresunspor, tenezzül edip kendisini seçmelere almamıştı.

Bandırma yolculuğuna çıkarken en yakınlarının bile hayal ettiği en uzak nokta profesyonel bir sözleşmeydi.


ABD'ye giderken de kimse kısa zamanda o ligin yıldızlarından olacağını öngörmüyordu.

Genç Giresunlu, hayallerinin bile önünden yürüdü.

Houston'a çok çabuk alışan Alperen, kısa zamanda takımda süre almaya başladı.

Çaylak sezonundaki ilk maçına 20 Ekim 2001'de Minnesota karşısında çıktı. 124-106 mağlup oldukları karşılaşmada 11 sayı, 6 ribaund, 2 asist ve 3 top çalmayla oynadı.

Sezonun kalanında ise 72 maçta forma giyerek maç başına 10 sayı ortalamasını yakaladı.

Sonraki sezonda çıktığı 75 maçın 72'sinde ilk beşte salona çıktı. Artık takımın değişmez isimlerinden biriydi.


Sezonu 29 dakika, 15 sayı, 9 ribaund, 4 asist, 1 blok ve top çalma ortalamaları ile tamamladı. NBA'in diğer yıldız oyuncularının dikkatini çekti ve yetenekleri olağanüstü olarak nitelendirildi. Nikola Jokić, Kevin Durant ve Paul George kendisi hakkında övgüyle söz etti.


Ancak Alperen asıl çıkışını bu sene, yani 2023-2024 sezonunda gerçekleştirdi.

Houston Rockets’ın Charlotte Hornets’ı 128-119 mağlup ettiği maçta 19 sayı, 7 ribaunt, 4 asist ve 1 top çalmalık performans gösteren Şengün, NBA kariyerinde 500 asiste ulaşan en genç pivot oldu.


Şengün, daha önce de toplamda 1000 sayı ve 200 asist yapan en genç pivot, NBA tarihinde bir maçta +30 sayı, +10 ribaund, +5 asist yapan en genç basketbolcu olmuştu.

Henüz 21 yaşında olmasına rağmen birçok başarıya imza atan Şengün’ün hedefi, All Star ve NBA şampiyonluğu.


Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa'daki kadar olmasa da önemli sayılacak bir Türk toplumu barındırıyor. ABD'deki Türk Diasporası içinde Karadenizliler, hatta Alperen'in hemşehrileri olan Giresunlular önemli bir bölümü kapsıyor.


1960'lardan itibaren binlerce Giresunlu, ABD'ye göç etmiş; benzin pompacılığı, boyacılık, nakliyecilik, berberlik, lokanta işletmeciliği gibi alanlarda çalışmışlardı.

Günümüzde ise 28 numaralı formasıyla bir Giresunlu daha ABD'de; ancak hemşehrilerinden farklı bir sektörde, NBA'de iş tutuyor.


Üstüne üstlük bu çocuk; hem Giresun'u hem Bandırma'yı hem Beşiktaş'ı hem de tüm Türkiye'nin gururu oldu.

Ve elbette ailesinin de.

Alp'i de en büyük mutluluk kaynağının ailesine daha güzel bir yaşam sunmak olduğunu söylüyor.


Bizler de kendisiyle gurur duyduğumuzu bir kere daha ifade ediyor; karakteri ve kariyeriyle en büyük başarılara imza atacağı yıllar diliyoruz.


Bir gün Giresun'a şampiyonluk yüzüğüyle döneceğine, Türkiye'de basketbol oynayan çocuklara ilham ve umut olacağına yürekten inanıyoruz.

Gönlümüz seninle Alp'i!

1 Yorum


Harika Analiz

Beğen
bottom of page