500 DAYS OF TOM!

Türü romantik olup, aslında hiç de romantik olmayan o film. Yani şunu bilmelisiniz ki; 'bu bir aşk hikayesi değil.' Filmin asıl adı 500 Days Of Summer, filmin konusu ise Summer'ın kötücül bakış açısının ardında yatan aşkı arkadaşlıkla karıştırması üzerine kurulu bir 500 günden oluşuyor.

Tom için ise bu 500 gün hayatının aşkını bulduğunu sandığı bir kadının peşinden ardında cezbedici büyük bir cennet bahçesi olup ortası delik boş bir köprüyü bir türlü geçememek gibiydi. Film Tom'un 500 günü, çünkü o 500 günde sahici duygulara sahipti.

Günün birinde karşınıza aşık olduğunuz kişi çıkıyor, o kişiye aşık olduğunuzu dahası o kişiyle aşka dair yaşayış biçimleri eylediğinizi düşünün, fakat bütün bunlar olurken de o çok aşık olduğunuz kişinin sizinle tam olarak gönül eğleyip gün geçirirken yalnıza 'arkadaş' olduğunuzu belirttiğini düşünsenize! Gerçekten safi kötülük değil mi?!

Summer'ın da yaptığı tam olarak buydu, fakat filmi izlerken Summer'ın aşka olan inancını yitirmesini bir noktada anne ve babasının boşanmış olmasına ve bunun altında yatan psikolojiden kaynaklandığını düşünmüştüm, ama maalesef umduğum gibi olmayıp filmin sonunda Summer'ın evlendiğini görünce masumlaştırmaya çalıştığım bütün savunmalarımı kaybettim. Filmdeki tek gerçek ve masum kişi ise, yalnız kalan Tom oldu. ''Aşkın gerçek olduğuna inanmayan bir kadın ve ona aşık olan bir adamın hikayesi..''

Bazen hayatta bir şeyler istediğimiz gibi gitmez ama bu yüzden tecrübe dediğimiz kavram var ya zaten, bu yüzden kaybettiğimiz ve yerin dibini gördüğümüz o anlardan bir tanesini tekrarlamamak için tecrübe her zaman bizimle. Tom'un bu hikayedeki psikolojisi bir yana, hayata karşı hatta Summer sayesinde aşka karşı aldığı yeni bakış açısı ve önlemlerle karşısına çıkan Autmn'a daha farklı perspektiflerle yaklaşarak güzel bir Sonbahar yaşayacağına inanıyorum..