top of page

TARİHSEL BAĞLAMDA TÜRKİYE- FİLİSTİN İLİŞKİSİ

Filistin meselesi, Türkiye’nin dış politikası ve iç siyaseti üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakmıştır. Türkiye’nin Filistin’e yaklaşımı, tarihsel, kültürel ve siyasi bağlamlarda şekillenmiş ve zamanla değişkenlik göstermiştir.

ree

Bu yazıda Türkiye’nin Filistin meselesine nasıl yaklaştığını, Soğuk Savaş döneminden günümüze kadar olan gelişmeleri ve siyasi partilerin bu konudaki tutumları detaylı bir şekilde incelenecektir. Ardından çeşitli öneriler ve değerlendirmeler sunulup sonuçlandırılacaktır.


1) Tarihsel Bağlam ve Türkiye’nin Filistin Politikası

Türkiye’nin Filistin meselesine yaklaşımı, Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren önemli bir tarihsel derinlik taşımaktadır.

1.1.Osmanlı İmparatorluğu Dönemi

Osmanlı İmparatorluğu, 1517 yılında Memlük Sultanlığı'ndan aldığı topraklar arasında Filistin de bulunuyordu. Bu tarihten itibaren Filistin, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir eyaleti olarak yönetilmeye başlandı.

  • İdari Yapı: Filistin, Osmanlı yönetiminde farklı dönemlerde çeşitli idari birimlere ayrılmıştı. Örneğin, Kudüs, Gazze ve Nablus gibi şehirler, bazen doğrudan merkezi hükümete bağlı sancaklar olarak, bazen de Şam veya Sayda eyaletlerine bağlı olarak yönetildi.

  • Yönetim ve Bürokrasi: Osmanlı yönetimi, bölgedeki idari yapıyı yerel valiler ve kadılar aracılığıyla sağlamıştır. Bu yöneticiler, Osmanlı kanunlarını ve İslam hukukunu uygulamakla görevliydi. Merkezi otorite, vergilerin toplanması, güvenliğin sağlanması ve sosyal düzenin korunması gibi konularda etkindi.

1.1.1. Dini ve Etnik Çeşitlilik

Filistin, tarih boyunca dini ve etnik açıdan çeşitlilik gösteren bir bölge olmuştur. Osmanlı döneminde de bu çeşitlilik korunmuştur.

  • Dini Gruplar: Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler, Filistin'de birlikte yaşamaktaydı. Osmanlı yönetimi, millet sistemi aracılığıyla bu gruplara dini özgürlükler tanımış, her bir topluluğun kendi dini liderleri tarafından yönetilmesine izin vermiştir.

  • Millet Sistemi: Osmanlı İmparatorluğu, farklı dini topluluklara kendi iç işlerini yönetme hakkı veren millet sistemini uygulamıştır. Bu sistem, dini toplulukların kendi mahkemelerini ve eğitim sistemlerini kurmalarına olanak tanımıştır.

1.1.2. Sosyal ve Kültürel Hayat

Osmanlı döneminde Filistin, kültürel etkileşimlerin yoğun yaşandığı bir bölgeydi. Kudüs, dini açıdan önemli bir merkez olduğu için farklı topluluklardan insanlar burada bir araya gelmiştir.

  • Kudüs’ün Önemi: Kudüs, üç semavi dinin kutsal kabul ettiği bir şehir olarak, her yıl çok sayıda hacının ziyaret ettiği bir merkezdi. Bu durum, şehrin ekonomik ve sosyal hayatını canlı tutmuştur.

  • Eğitim ve Kültür: Osmanlı yönetimi altında, medreseler ve camiler önemli eğitim merkezleri haline gelmiş, aynı zamanda Hristiyan okulları ve Yahudi eğitim kurumları da faaliyet göstermiştir.

1.1.3. Ekonomik ve Ticari Hayat

Osmanlı döneminde Filistin, ekonomik ve ticari açıdan da önemli bir konuma sahipti.

1.1.4. Tarım ve Ticaret

Filistin, bereketli toprakları ve stratejik konumuyla önemli bir tarım ve ticaret merkeziydi.

  • Tarım: Filistin’de buğday, zeytin, üzüm ve narenciye gibi ürünler yetiştirilmiştir. Tarım, bölge halkının temel geçim kaynağıydı.

  • Ticaret Yolları: Filistin, Osmanlı İmparatorluğu’nun doğu-batı ticaret yolları üzerinde bulunuyordu. Bu stratejik konum, ticaretin gelişmesine ve ekonomik canlılığın artmasına katkı sağlamıştır.

1.1.5. Ticaretin Gelişimi

Osmanlı yönetimi altında, ticaret faaliyetleri çeşitli kurumlar ve düzenlemelerle desteklenmiştir.

  • Kervansaraylar ve Pazarlar: Osmanlılar, ticaretin gelişimini teşvik etmek amacıyla kervansaraylar ve pazarlar inşa etmiştir. Bu yapılar, tüccarların konaklaması ve mallarını satması için güvenli alanlar sağlamıştır.

  • Vergi Politikaları: Osmanlı devleti, ticareti teşvik etmek amacıyla vergi sisteminde düzenlemeler yapmış, bazı vergileri düşürerek tüccarların faaliyetlerini kolaylaştırmıştır.


2) Tanzimat Dönemi Reformları

19.  yüzyılın ortalarında Osmanlı İmparatorluğu’nda başlatılan Tanzimat reformları, Filistin dahil birçok bölgede önemli değişiklikler getirmiştir.

  • İdari Reformlar: Tanzimat dönemiyle birlikte, merkezi otoritenin güçlendirilmesi amacıyla idari reformlar yapılmış, yerel yönetimler modernleştirilmiştir.

  • Hukuki Düzenlemeler: Tanzimat reformları, hukuki alanda da önemli değişiklikler getirmiştir. Bu dönemde, yerel mahkemeler yeniden düzenlenmiş ve gayrimüslimlerin hakları genişletilmiştir.

2.1. Siyonizm Hareketi ve Göçler

19.  yüzyılın sonlarında Avrupa’da yükselen Siyonizm hareketi, Yahudi göçlerini hızlandırmış ve Filistin’de demografik değişikliklere neden olmuştur.

  • Yahudi Göçleri: 1880’lerden itibaren, Avrupa’dan Filistin’e Yahudi göçleri artmış, bu durum Filistin’in demografik yapısını etkilemiştir. Osmanlı yönetimi, bu göçlere karşı çeşitli tedbirler almış, ancak bu göçler devam etmiştir.

  • Toprak Satın Alma ve Yerleşim: Göç eden Yahudiler, Filistin’de toprak satın alarak yerleşim alanları kurmuş, bu durum yerel Arap halkıyla çeşitli gerilimlere neden olmuştur.

2.2. Dünya Savaşı ve Osmanlı’nın Çöküşü

I. Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunu getirmiş ve Filistin’in geleceği üzerinde derin etkiler bırakmıştır.

  • Savaş ve İşgal: Savaş sırasında Filistin, İngiliz kuvvetleri tarafından işgal edilmiştir. Osmanlı’nın savaştaki yenilgisi, Filistin topraklarının İngiliz manda yönetimi altına girmesine neden olmuştur.

  • Balfour Deklarasyonu: 1917 yılında İngiltere, Balfour Deklarasyonu ile Filistin’de bir Yahudi yurdu kurulmasını destekleyeceğini açıklamıştır. Bu durum, Filistin’deki Arap halkı arasında büyük tepkiye yol açmış ve Filistin sorununu derinleştirmiştir.


3)  Cumhuriyetin İlk Yılları ve Filistin

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, Filistin meselesi yeni bir boyut kazandı. Bu dönemde, Türkiye'nin dış politikası, yeni devletin kimliğini ve uluslararası ilişkilerini şekillendirmeye yönelikti.

  • 1920’ler ve 1930’lar: Türkiye, bu dönemde iç meselelerine odaklanırken, Filistin konusunda doğrudan bir politika geliştirmemiştir. Ancak, Osmanlı mirası ve kültürel bağlar, Türkiye'nin Filistin’e olan ilgisini korumasına yol açtı.

3.1. İsrail Devleti’nin Kuruluşu ve Türkiye’nin Tepkisi

1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulması, Orta Doğu’daki dengeleri değiştirdi ve Türkiye’nin Filistin meselesine olan ilgisini artırdı.

  • İsrail’in Tanınması: Türkiye, 1949 yılında İsrail’i resmen tanıyan ilk Müslüman ülke oldu. Bu karar, Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerini güçlendirme amacını taşıyordu, ancak Arap dünyasıyla olan ilişkileri karmaşık hale getirdi.

4)  Soğuk Savaş Dönemi ve Filistin Meselesi

Soğuk Savaş dönemi, Türkiye’nin Filistin meselesine yaklaşımında önemli bir dönemdir. Türkiye’nin uluslararası politikaları, bu dönemde iki kutuplu dünya düzeni içerisinde şekillendi.

4.1. Soğuk Savaşın İlk Yılları

Soğuk Savaş’ın başlangıç yıllarında, Türkiye’nin Filistin politikası, NATO üyeliği ve Batı ittifakı doğrultusunda şekillendi.

  • Batı İttifakı ve İsrail: Türkiye, NATO’ya üye olduktan sonra, Batı ittifakının bir parçası olarak İsrail’le ilişkilerini geliştirdi. Ancak, bu durum, Türkiye’nin Arap dünyasıyla olan ilişkilerini karmaşıklaştırdı.

4.2. 1960’lar ve 1970’ler: Arap Dünyasıyla İlişkiler

Bu dönemde, Türkiye’nin Filistin politikası, Arap dünyasıyla olan ilişkiler bağlamında yeniden şekillendi.

  • Arap-İsrail Savaşları: 1967 ve 1973 yıllarında gerçekleşen Arap-İsrail savaşları, Türkiye’nin Filistin meselesine olan ilgisini artırdı. Türkiye, bu süreçte Arap ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmeye çalıştı.

  • Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İlişkiler: 1970’lerde Türkiye, FKÖ ile diplomatik ilişkiler kurarak, Filistin halkının haklarını savunan bir tutum sergiledi.


5) 1980’ler: Yeni Dinamikler

1980’ler, Türkiye’nin Filistin politikası için yeni bir dönemi temsil etti. Bu dönemde, Türkiye’nin dış politikası daha bağımsız bir çizgi izlemeye başladı.

  • 1980 Askeri Darbesi: 1980 askeri darbesi sonrasında Türkiye’nin dış politikası, daha pragmatik ve ulusal çıkarlar doğrultusunda şekillendi. Bu durum, Filistin meselesinde daha dengeli bir politika izlenmesine yol açtı.

  • Filistin Sorunu ve Diplomatik Çabalar: Türkiye, bu dönemde Filistin sorununa çözüm bulma amacıyla uluslararası diplomatik çabalara destek vermeye başladı.


6)  21. Yüzyılda Türkiye ve Filistin Meselesi

21.yüzyıl, Türkiye’nin Filistin politikasının daha aktif ve belirgin hale geldiği bir dönem olmuştur. Bu süreçte, Türkiye’nin Filistin meselesine olan ilgisi artmış ve farklı siyasi partilerin bu konuda çeşitli politikalar geliştirdiği gözlemlenmiştir.

6.1. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Dönemi

2002 yılında iktidara gelen AKP, Filistin meselesine yönelik aktif bir politika benimsemiştir.

  • İsrail ile İlişkiler: AKP dönemi, İsrail ile inişli çıkışlı ilişkilerin yaşandığı bir dönem oldu. Özellikle Gazze’ye yönelik saldırılar, AKP hükümetinin İsrail’i sert bir şekilde eleştirmesine yol açtı.

  • Filistin’e Destek ve Diplomasi: AKP, Filistin davasına uluslararası platformlarda güçlü destek vermiş ve Filistin’in BM’de gözlemci devlet statüsü kazanmasını desteklemiştir. Türkiye, bu süreçte Filistin’e insani yardım sağlama ve Gazze ablukasına karşı çıkma gibi politikalar izlemiştir.

  • Mavi Marmara Olayı: 2010 yılında, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırı, Türkiye-İsrail ilişkilerini derinden etkiledi ve Türkiye’nin Filistin’e desteğini artırdı.

6.2. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Filistin

Cumhuriyet Halk Partisi, Filistin meselesinde genellikle uluslararası hukuk ve insan hakları çerçevesinde bir tutum benimsemiştir.

  • İki Devletli Çözüm: CHP, Filistin ve İsrail arasındaki çatışmanın çözümünde iki devletli çözüm önerisini savunur. CHP, bu çerçevede barışçıl müzakerelerin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

  • İsrail Politikalarının Eleştirisi: CHP, İsrail’in Filistin topraklarında uyguladığı yerleşim politikalarını ve askeri operasyonları eleştirmekte ve bu politikaların uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtmektedir.

6.3. İyi Parti ve Filistin Politikası

İyi Parti, Filistin meselesine uluslararası hukuk ve insan hakları perspektifinden yaklaşmaktadır.

  • Barışçıl Çözüm ve İki Devletli Model: İyi Parti, Filistin sorununa barışçıl yollarla çözüm getirilmesi gerektiğini savunur ve iki devletli çözüm modelini destekler.

  • İnsani Yardım ve Dayanışma: İyi Parti, Filistin halkına insani yardım sağlanması gerektiğini vurgulamakta ve uluslararası dayanışmanın artırılmasını önermektedir.

6.4. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Filistin

Milliyetçi Hareket Partisi, Filistin davasına güçlü bir destek vermekte ve İsrail’in politikalarını eleştirmektedir.

  • Ulusal Destek ve Egemenlik Hakları: MHP, Filistin halkının ulusal mücadelesini destekler ve Filistin’in egemenlik haklarının savunulması gerektiğini ifade eder.

  • Uluslararası Destek: MHP, Filistin’in uluslararası alanda daha fazla destek görmesini savunur ve bu bağlamda uluslararası toplumun daha etkili adımlar atması gerektiğini vurgular.

6.5. Saadet Partisi ve Filistin

Saadet Partisi, Filistin meselesine İslamcı bir perspektifle yaklaşmakta ve Filistin halkının haklarını savunmaktadır.

  • İslamcı Destek ve İnsani Yardım: Saadet Partisi, Filistin’i Müslüman bir halk olarak görmekte ve bu bağlamda Filistin halkının haklarını savunmaktadır. İsrail’in Filistin topraklarındaki politikalarını kınar ve Filistin’e insani yardım gönderilmesini destekler.

6.6. Komünist Partiler ve Filistin Meselesi

Türkiye’deki komünist partiler, Filistin meselesini anti-emperyalist ve sosyalist bir perspektiften ele almaktadır.

  • Anti-Emperyalist Yaklaşım: Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Türkiye Komünist Hareketi (TKH) gibi partiler, Filistin halkının mücadelesini, emperyalizme karşı bir direniş olarak değerlendirmektedir.

  • Uluslararası Dayanışma: Komünist partiler, Filistin halkının uluslararası düzeyde daha fazla destek görmesi gerektiğini ve Filistin’e yönelik emperyalist politikaların son bulmasını savunmaktadır.


7) Türkiye’de Kamuoyu ve Filistin Meselesi

Türkiye'de, Filistin davasına olan destek, farklı kesimler tarafından güçlü bir şekilde ifade edilmektedir. Toplumun çeşitli kesimleri, Filistin'e yönelik dayanışma ve desteklerini farklı yollarla ortaya koymaktadır.

7.1. Sivil Toplum Örgütleri

Türkiye'de birçok sivil toplum örgütü (STK), Filistin halkına destek sağlamak amacıyla faaliyet göstermektedir. Bu örgütler, Filistin’e yönelik insani yardım kampanyaları, eğitim projeleri ve farkındalık artırıcı etkinlikler düzenlemektedir.

  • İnsani Yardım Faaliyetleri: STK'lar, Gazze ve Batı Şeria gibi bölgelerdeki Filistinlilere yönelik insani yardım malzemeleri, sağlık hizmetleri ve altyapı projeleri gibi çeşitli destekler sağlamaktadır. İHH İnsani Yardım Vakfı, Türkiye’den Filistin’e yönelik en aktif yardım kuruluşlarından biridir ve özellikle Mavi Marmara olayı sonrasında kamuoyunda dikkat çekmiştir.

  • Eğitim ve Farkındalık Projeleri: STK'lar, Türkiye’de Filistin hakkında bilinçlendirme çalışmalarını sürdürmekte, seminerler ve konferanslar düzenleyerek kamuoyunun Filistin meselesi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasını amaçlamaktadır.

7.2. Gençlik Hareketleri ve Aktivizm

Gençlik hareketleri ve aktivist gruplar, Filistin davasına olan desteği artırmak ve kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlemektedir.

  • Protesto ve Yürüyüşler: Filistin'e yönelik saldırılar veya kritik gelişmeler karşısında, Türkiye'deki gençlik hareketleri sıklıkla protesto ve yürüyüşler düzenleyerek kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Bu etkinlikler, genellikle büyük şehirlerde organize edilmekte ve geniş katılımlı olmaktadır.

  • Sosyal Medya Kampanyaları: Gençler, sosyal medya platformları üzerinden Filistin’e destek kampanyaları başlatarak, ulusal ve uluslararası düzeyde farkındalık yaratmaktadır. #FreePalestine ve #KudüsKırmızıÇizgimizdir gibi etiketler, Türkiye’de sosyal medyada sıkça kullanılmaktadır.

Medya, Türkiye’de Filistin meselesinin kamuoyunda geniş bir yer bulmasına katkı sağlamaktadır. Hem geleneksel medya hem de dijital medya, Filistin ile ilgili haberleri ve yorumları kamuoyunun dikkatine sunmaktadır.

7.3. Geleneksel Medya

Türkiye’deki televizyon kanalları, gazeteler ve dergiler, Filistin konusunu sık sık gündeme taşımaktadır.

  • Haber ve Belgeseller: Televizyon kanalları, Filistin’deki olayları ve gelişmeleri haber programları aracılığıyla kamuoyuna aktarmakta, ayrıca Filistin konusunu ele alan belgeseller yayımlamaktadır. Özellikle TRT ve Anadolu Ajansı gibi kamu yayın kuruluşları, Filistin meselesine yönelik özel yayınlar yapmaktadır.

  • Gazete ve Köşe Yazıları: Gazetelerde yayımlanan haberler ve köşe yazıları, Filistin meselesine dair farklı perspektifler sunmakta, kamuoyunun bu konuda daha bilinçli olmasına katkıda bulunmaktadır.

7.4. Dijital Medya ve Sosyal Medya

Dijital medya ve sosyal medya platformları, Filistin konusunun geniş kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oynamaktadır.

  • Çevrimiçi Haber Siteleri ve Bloglar: İnternet üzerindeki haber siteleri ve bloglar, Filistin hakkında hızlı ve güncel bilgiler sunmakta, okuyuculara farklı analizler ve yorumlar sağlamaktadır.

  • Sosyal Medya Etkileşimi: Twitter, Instagram ve Facebook gibi sosyal medya platformları, Filistin konusunda etkileşimlerin yoğun olduğu alanlardır. Kullanıcılar, bu platformlar üzerinden Filistin’e desteklerini ifade etmekte, kampanyalar düzenlemekte ve etkinlikler hakkında bilgi paylaşmaktadır.

Türkiye’deki kamuoyu, genellikle Filistin halkının mücadelesine ve haklarına güçlü bir destek vermekte, bu konuda duygusal ve tarihi bağlara dayanan bir tutum sergilemektedir.

7.5. Anketler ve Araştırmalar

Türkiye’de yapılan kamuoyu anketleri ve araştırmalar, halkın Filistin meselesine bakış açısını ve bu konudaki tutumlarını ortaya koymaktadır.

  • Filistin’e Destek: Araştırmalar, Türk halkının büyük bir çoğunluğunun Filistin halkının mücadelesini desteklediğini ve bu konuda hükümetin aktif bir politika izlemesini istediğini göstermektedir.

  • İsrail’e Yönelik Eleştiriler: Anketler, Türk halkının genel olarak İsrail’in Filistin politikalarını eleştirdiğini ve İsrail’in Filistin topraklarında uyguladığı politikaları haksız bulduğunu ortaya koymaktadır.

Türkiye’deki Filistin’e yönelik toplumsal destek, tarihsel ve duygusal bağlar çerçevesinde şekillenmektedir.

  • Osmanlı Mirası: Filistin, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olması nedeniyle tarihsel olarak Türk halkı için önemli bir bölgedir. Bu miras, Filistin’e yönelik duygusal bağlılıkları güçlendirmektedir.

  • Dini ve Kültürel Bağlar: Kudüs ve diğer kutsal bölgeler, İslam dünyası için önemli yerlerdir. Bu durum, Türk halkının Filistin’e duyduğu bağlılığı artırmaktadır.

Türkiye’de Filistin meselesine yönelik olarak düzenlenen etkinlikler ve kampanyalar, kamuoyunun bu konudaki duyarlılığını artırmaya ve destek vermeye yönelik çeşitli girişimlerde bulunmaktadır.

7.6. Ulusal ve Uluslararası Etkinlikler

Türkiye’de, Filistin meselesine yönelik farkındalık artırma amacıyla ulusal ve uluslararası etkinlikler düzenlenmektedir.

  • Konferanslar ve Seminerler: Türkiye’deki üniversiteler ve araştırma kuruluşları, Filistin meselesini ele alan konferanslar ve seminerler düzenleyerek, akademik düzeyde tartışmalar yapılmasını sağlamaktadır.

  • Sergiler ve Sanat Etkinlikleri: Filistin konusunu işleyen fotoğraf sergileri, sanat etkinlikleri ve kültürel programlar, Filistin meselesinin farklı açılardan ele alınmasına olanak tanımaktadır.

7.7. Kampanyalar ve Yardım Faaliyetleri

Türkiye’deki sivil toplum örgütleri ve aktivist gruplar, Filistin’e yönelik kampanyalar ve yardım faaliyetleri düzenleyerek, kamuoyunun bu konudaki duyarlılığını artırmayı amaçlamaktadır.

  • İnsani Yardım Kampanyaları: Filistin’deki insani krizlere yanıt vermek amacıyla yardım kampanyaları düzenlenmekte, bu kampanyalar aracılığıyla Türkiye’den Filistin’e gıda, sağlık malzemesi ve diğer temel ihtiyaçlar gönderilmektedir.

  • Farkındalık Kampanyaları: Sosyal medya ve diğer platformlar üzerinden yürütülen farkındalık kampanyaları, Filistin meselesine yönelik bilinci artırmakta ve kamuoyunun desteğini güçlendirmektedir.


8) Sonuç ve Değerlendirme

Türkiye'de Filistin meselesi, sadece dış politika ve uluslararası ilişkiler çerçevesinde değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel dinamiklerle de yakından ilişkili bir konu olarak öne çıkmaktadır. Osmanlı mirası, dini ve kültürel bağlar, Türkiye'deki kamuoyunun Filistin'e olan desteğini besleyen temel unsurlar arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'deki kamuoyu, Filistin halkının haklarını ve mücadelesini destekleyen bir tavır sergilemekte ve bu konuda geniş bir toplumsal konsensüs oluşmaktadır.

8.1. Tarihsel ve Kültürel Bağların Rolü

Türkiye ve Filistin arasındaki tarihsel bağlar, kamuoyunun Filistin davasına yönelik duyarlılığını artırmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Filistin topraklarının Osmanlı hakimiyeti altında bulunması, Türkiye'nin Filistin'e yönelik duygusal ve tarihsel bir bağ kurmasına katkı sağlamıştır. Bu miras, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal aktörlerin Filistin meselesine dair politikalar geliştirmelerinde etkili olmaktadır.

  • Dini Bağlar: Kudüs ve çevresi, İslam dünyası için kutsal kabul edilen yerler arasında yer almakta, bu durum Türkiye'deki Müslümanlar arasında Filistin'e yönelik duygusal bir bağ oluşturmakta ve desteği artırmaktadır.

  • Kültürel ve Toplumsal Bağlar: Türkiye'deki kamuoyunun Filistin davasına olan duyarlılığı, kültürel ve toplumsal bağlarla da desteklenmektedir. Türkiye'de, Filistin'e yönelik kültürel etkinlikler, sanat projeleri ve sosyal sorumluluk kampanyaları, bu bağları güçlendirmektedir.

8.2. Kamuoyunun Desteği ve Siyasi Yansımaları

Türkiye'deki kamuoyunun Filistin'e yönelik desteği, siyasi partilerin politikalarında ve hükümetin dış politika stratejilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye'deki hükümetler, kamuoyunun beklentilerini ve hassasiyetlerini dikkate alarak Filistin meselesine yönelik politikalar geliştirmekte ve bu doğrultuda uluslararası platformlarda aktif bir rol oynamaktadır.

  • Siyasi Partilerin Tavrı: Türkiye'deki siyasi partiler, kamuoyunun Filistin meselesine duyarlılığını dikkate alarak, Filistin'e yönelik destek politikalarını ve önerilerini kamuoyuyla paylaşmakta, bu doğrultuda adımlar atmaktadır.

  • Dış Politika Stratejileri: Türkiye, uluslararası arenada Filistin halkının haklarını savunmakta ve bu konuda aktif bir diplomatik çaba göstermektedir. Türkiye'nin Filistin meselesine yönelik politikaları, kamuoyunun desteğiyle güçlenmekte ve bu konudaki diplomatik çabalar geniş bir toplumsal kabul görmektedir.


9) Gelecekteki Öneriler ve Stratejiler

Türkiye'nin Filistin meselesine yönelik politikalarında ve kamuoyunun desteğinde sürekliliği sağlamak ve bu konuda daha etkili sonuçlar elde etmek için çeşitli öneriler ve stratejiler geliştirilebilir.

9.1 Diplomatik Çabaların Artırılması

Türkiye, Filistin meselesinde uluslararası alanda daha etkin bir rol oynamaya devam etmeli ve diplomatik çabalarını artırmalıdır.

  • Uluslararası Koalisyonlar: Türkiye, Filistin halkının haklarını savunan uluslararası koalisyonlar ve ittifaklarla iş birliği yaparak, bu konuda daha geniş bir destek ağı oluşturabilir.

  • BM ve Uluslararası Platformlar: Türkiye, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası platformlarda Filistin'in haklarını ve bağımsızlık taleplerini daha güçlü bir şekilde dile getirmeli, bu konuda etkin bir diplomasi yürütmelidir.

9.1.2. Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları

Türkiye'de, Filistin meselesine yönelik toplumsal bilinci artırmak ve kamuoyunun desteğini daha da güçlendirmek için eğitim ve farkındalık çalışmaları yapılmalıdır.

  • Eğitim Müfredatına Eklemeler: Filistin meselesinin tarihi ve güncel durumu, eğitim müfredatına eklenerek öğrencilere daha kapsamlı bilgiler sağlanabilir. Bu, gelecek nesillerin Filistin davasına dair daha bilinçli olmasına katkı sağlayacaktır.

  • Medya ve Bilgilendirme Kampanyaları: Medya aracılığıyla Filistin meselesine dair daha fazla bilgilendirme yapılmalı ve bu konuda farkındalık artırıcı kampanyalar düzenlenmelidir.

9.1.3. Sivil Toplumun Rolü ve Katılımı

Sivil toplum kuruluşlarının ve bireysel girişimlerin Filistin meselesine yönelik desteği artırılmalı ve teşvik edilmelidir.

  • Sivil Toplum İş Birlikleri: Sivil toplum kuruluşları, ulusal ve uluslararası düzeyde iş birliklerini artırarak, Filistin'e yönelik daha etkili projeler ve kampanyalar geliştirebilir.

  • Gençlik ve Aktivizm Destekleri: Gençlik hareketlerinin ve aktivist grupların Filistin davasına yönelik etkinlikleri desteklenmeli, bu gruplara çeşitli platformlar ve kaynaklar sağlanmalıdır.

Sonuç olarak, Türkiye'deki kamuoyu, Filistin meselesine yönelik derin bir destek ve duyarlılık sergilemektedir. Bu destek, tarihsel, kültürel ve dini bağlar çerçevesinde güçlenmekte ve Türkiye'nin Filistin politikasına yön vermektedir. Gelecekte, Türkiye'nin Filistin'e yönelik diplomatik çabalarını artırarak ve toplumsal bilinci güçlendirerek bu desteği sürdürmesi ve daha etkili sonuçlar elde etmesi mümkün olacaktır. Türkiye'nin Filistin meselesindeki rolü, sadece uluslararası ilişkilerde değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve kültürel bağların pekiştirilmesi açısından da önemli bir yer tutmaya devam edecektir. Türkiye'deki iç ve dış siyasette Filistin meselesinin önemi her geçen gün artmakla birlikte yakın gelecekte Filistin meselesi üzerine daha net söylemler ve kararlar beklenebilir.



KAYNAKÇA

Akçay, E., & Anlı, İ. A. (2013). İsrail: Türkiyesiz Güvenlik. Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi5(1), 155-162.

Boran, T. K. (2020). Adalet ve Kalkınma Partisi Döneminde Türkiye-İsrail İlişkileri. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (44), 28-42.

Öz, S., & Tüten, M. (2019). Geçmişten Günümüze Filistin Sorunu: Türkiye'nin Bakış Açısı. Istanbul Commerce University Journal of Social Sciences/İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi18(35).

Sırım, V. (2019). Türkiye-Orta Doğu ülkeleri arasındaki ilişkilerde Filistin meselesinin yeri. Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi7(1), 355-374.

Türk, F. (2007). Yahudi Devleti’nin Demografik Temelleri: Birinci Dünya Savaşı’na Kadar Osmanlı Devleti’nin Filistin Siyaseti. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi9(2), 69-104.

Umar, Ö. O. (2002). Osmanlı Döneminde Yahudiler’in Filistin'e Yerleşme Faaliyetleri. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi12(2), 421-438.   

Yorumlar


bottom of page